Az miktarda alkol alan kimsede öncelikle beyin tesir altinda kalarak idrak, heyecan, zeka, uyum, muhakeme ve davranis gibi meleke ve yetenekler zarar görür. Kisinin gizledigi bazi gizli arzu ve fikirler açiga çikar. Utanma, edep, toplumdan çekinme gibi sansür mekanizmalarinin gücü zayiflar. Cinsi gücü artmis gibi görünür, fakat gerçekte zayiflamistir. Bu da edep disi hadiselere bulasmasina sebep olur.
Fahiseler üzerinde yapilan bir inceleme, çogunun hafif alkollü iken bu ise basladiklarini göstermistir. Alkol alan kisi hassas ve alingan oldugundan küçük bir tahrikle öfkelenir ve karsisindakileri kirabilir. Böylece tehlikeli olaylarin baslangici olabilir. Alkolü kararinda içmek de çogu kimse için mümkün degildir.
Alkolü bir miktar içen, bir süre sonra -çakirkeyifligin de etkisiyle- biraz daha içmek ister ve tam sarhos olur. Nadir de olsa zehirlenebilir. Zaten asiri derecede alkol alan, zil zurna sarhos olanlarin çogu, az miktarda içme düsüncesiyle kadehe yanasmislardir. Fakat iradeleri ellerinden gidince bu hale düsmüslerdir.
Bazi kimselerin bünyeleri alkole karsi hassastir. Bunlar az miktar alkol ile sarhos olurlar, siddetli zehirlenme tablosu gösterirler. Bunlar siseyi görmeden sarhos olur denen kisilerdir. Alkolikler incelendiginde az miktarda içmeyle baslayarak bu hale geldikleri görülür. Gerçekten az az alinan alkol, giderek bünyeye yetmez olur ve tedricen arttirilir. Bu da alkolizme dogru gidis demektir. Hiç kimse, az içenin alkolik olmayacagini garanti edemez.
Sonuç olarak, vücudumuz için yabanci bir madde olan alkol, toksit tesirlidir ve az miktarda, kararinda alinmasi bile birçok zarara (sadece kisinin kendine degil, ailesine, çevresine ve tüm topluma) yol açmaktadir.
